Bitkilerle tedavi  üzerinde akademik çalışmaları ve bu konuda ortaya koyduğu eserleriyle tanınan Prof. Dr. Ahmet Maranki, Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde Başakşehirlilerle buluştu.

Sağlıklı bir yaşam için dengeli beslenmek kadar moral ve manevi bir bütünlüğün de öneminin anlatıldığı seminere katılım yoğundu.

Bilinen gerçeklerin ve alışkanlıkların adeta üstünü çizen Prof. Dr. Maranki: “Ülkemizde sadece bir terör var, oda gıda terörüdür. Benim bu adamlardan ümidim yok, ülkemizi düzeltirse hanımlar düzeltecek. Çünkü çocuklarımızı sizler sağlıklı ve bilinçli yetiştirirseniz bunun önüne geçebiliriz. Yüz insandan doksan sekizi ilaç kullanıyor, kullanmayan insan bulamıyoruz.” dedi.

Doğru bildiğimiz yanlışlar

Doğru bildiğimiz yanlışları da anlatan Prof. Dr. Maranki: “Yıllarca yanlış bilgilerle kafamız dolduruldu. Mesela lahananın, makarnanın suyunu hep süzdük, havuç suyu sıktık ama içine zeytinyağı koymadık. Binlerce yoğurt markası var, dondurmalar aynı, bunların hepsi dışarıdan donmuş jelatinlerle geliyor ve hepsi domuz ürünü. E441 denen bir madde bütün yediklerimizin içinde dolanıyor. Kanserlerin artması, hastalıkların çoğalması, kız ve erkek çocuklarda hormon bozukları hepsi bu beslenme alışkanlıklarından kaynaklanıyor.” dedi.

Değişim şart!

Zihnimizi, yaşam tarzımızı düzeltmeden mucizeler bekleyemeyiz diyen Prof. Dr. Maranki: “Hiç kimse buraya gelip de bir saat de şeker hastalığının düzeleceğini düşünmesin. Hayatımızda beyaz ölüm diye bir gerçek var, öncelikle bundan kurtulmalıyız. Bu ‘beyaz çete’ elemanlarının en büyük benzerlikleri yavaş yavaş ama kesinlikle insan sağlığının bozulmasına ve yok olmasına yol açan besinlerden olması. Sadece besinlerle kalmayan bu maddeler; beyaz tohumlar, elektrimanyetik dalgalar, tabletler, kimyasal ilaçlar, PVC sistemleri, deterjanlar, kozmetik ürünleri, boyalar, beyaz gübreler, uyuşturucular… Tüm bunlar farkında olmadığımız çocuklarımızı bekleyen tehlikeler” diyerek uyardı.