Herkes sevgi dolu bir birliktelik hayali ile evliliğe adım atar. Bu hayale giden yolda ilk adım düğün hazırlığıdır. Bu süreçte yaşananların anlaşılması güçleşir, öngörülemeyen beklentiler ortaya çıkar, işler birikir, aile büyükleri sürece dâhil olur ve çiftler yaşadıkları sorunlara neyin neden olduğunu ve kendilerini tam olarak nelerin beklediğini bilemediklerinde işlerin içinden çıkamayarak mutsuz olurlar.

Mutlu bir evliliğe başlamak için, stres anında başvurulacak bir yol haritasına sahip olmak işleri kolaylaştırır.

Olacak olanlar kaçınılmazdır.

Tempolu günler geçireceğinizi, bazen birbirinizi ve çevrede olup bitenleri anlamakta güçlük çekebileceğinizi bilin. Bunu bilmek ve kendinize söylemek size esneklik sağlayacak. Mükemmel zaman geçirmek zorunda değilsiniz ama sürekli bu kaygıyı taşımadan zamanı geçirdiğinizde geri dönüp bakacak ve aslında o anların keyifli geçtiğini göreceksiniz. Başınıza gelebilecekleri önceden kabullenmek sizi rahatlatır.

Düğün merasimini aranızda konuşarak netleştirin.

Şunu biliyoruz ki ülkemizde düğün, aileler için büyük önem taşıyor. Gençlerden ziyade aileleri evliliğin bir düğün ile birlikte gerçekleşmesini önemsiyor. Bununla beraber düğünün ailenin şanını göstermesi gibi sembolik bir anlamı olduğundan, kız tarafının kafasında canlandırdığı düğün ile erkek tarafınınki birbirinden farklı olabiliyor. Aynı zamanda evlenecek olan genç çiftin de ortak veya ayrı ayrı bir düğün fikri var. Ayrıca bazı ince detaylar hakkında, nasıl olsa bunu düğün karmaşasında kabul ettiririm düşüncesi ile konuşmaktan kaçınmayın, net olarak tüm isteklerinizi ve varsa çekincelerinizi ifade edin. Tüm bu karmaşayı gidermek için, hem çiftler hem de aileleri öncelikle kendi içlerinde ve sonra hep birlikte bu konuyu somutlaştırarak konuşmalı ve anlaşılmayan bir tarafı kalmadığından emin olmalılar.

Kimin isteği olduğuna dikkat edin.

Düğünün merasim olarak sembolik bir anlam taşıdığını ve ailelerin büyüklüğünün bir anlamda göstergesi olduğunu söylemiştik. Benzer şekilde evlenecek olan çiftin yaşayacağı evin ve hatta evin içinde olacak olan eşyaların çokluğu, eksiksizliği ve kalitesi de aileler için sembolik anlamlar taşıyabiliyor. Bu noktada önemli sorulardan ilki istek mi, ihtiyaç mı? Sorusu. Alınacak olan her bir şey ile ilgili bu soru sorularak öncelikle ihtiyaç olanları kesin alışveriş listesine almalı ve sonra isteklerini de ayrıca değerlendirmek üzere listelemek, bu konuda yaşanması muhtemel olan baskının ve buna bağlı olarak gelişecek olumsuz havanın önüne geçmiş olacak. İkinci önemli soru ise, kimin isteği/ihtiyacı? Çünkü gerçekte kendi isteği olmadığı halde, ailesinin isteklerini benimseyebiliyor evlilik arifesinde insan. Bu soruya yanıt arayarak listenizi kendiniz yaptığınızdan emin olun.

Ortam değiştirin.

Birlikte fazla zaman geçirdiğiniz bir dönem olan düğün öncesinde kendinizle de zaman geçirmelisiniz. Yani eskiden hayatınızda olmayan pek çok yeni şey hayatınıza giriyor ve bu yenilik kademeli olmuyorsa sistem buna karşı çıkabilir. Eğer üzerinizdeki baskının arttığını hissediyorsanız mola vermek size iyi gelecektir. Böylelikle ani ve aşırı tepkiler vermenizin önüne geçmiş olacaksınız. Temiz hava alabileceğiniz, bir şeyler içebileceğiniz ya da kendinizle baş başa kalabileceğiniz bir ortama geçin. Sizi neyin rahatsız ettiğini tespit etmeye çalışın. Bu tespit ve kabul, stresinizi kontrol etmenizde önemli bir rol oynuyor. Kabul etmediğiniz, tanımlamadığınız bir şeyi kontrol de edemezsiniz. Kendi kendinize söyleyin, ben stresliyim, çünkü …………….. . Bunu bilmek size kolaylık sağlayacak. Artık nefes alışlarınızı düzenleyerek rahatlamayı öğrenebilirsiniz.

Evlilik korkutucu gelebilir.

İnsanın kendisine ve başkasına güvenmesi ve tanıması evlilik korkusunu aşmasında belirleyici oluyor. Mutsuz bir ailede büyümek, kişinin evlilikle arasındaki mesafeyi açmaya önemli bir sebep oluyor. Çevrede sürekli tartışan çiftlere şahit olmak evliliğe karşı soğuk duruşa ve evliliğin olumsuz algılanmasına yol açıyor. Bir başkası ile en yakın olma fikri de, bu yakınlıkta başarısız olma kaygısı ile birlikte korkutucu gelebiliyor. Cinsellikle ilgili yeterli ve sağlıklı bilgiye sahip olamama, yaşadığı ya da yaşayabileceğini düşündüğü sorunlar ile ilgili destek alamama strese neden oluyor. Gün geçtikçe ve düğün tarihi yaklaştıkça baskı ve stres artarak kişileri evlilikten soğutuyor. Evlilik korkusunu yenmeleri ve sağlıklı bir evliliğe başlamaları için öncelikle çiftin birbirine güvenmesi ve birbiri hakkında bilgi sahibi olması, sonra da evlilik öncesi cinsel danışmanlık, anne, baba, eş eğitimleri almalarıdır.