Ali Koç, Fenerbahçe’nin başına geçtikten sonra bir karar aldım; ‘Koç grubu Fenerbahçe’nin yakasından düşene kadar ben Fenerbahçeli değilim!’ Biz büyüklerimizden öğrendik, Hakk yolunda taviz vermemeyi. Bunları söylerken, has Beşiktaşlı olan değerli büyüğümüz rahmetli Hasan Karakaya hocamızın, eski Cumhurbaşkanı için ‘Sezer’in Beşiktaşlı olduğunu duydum, Beşiktaşlılığımı askıya aldım…’(09.09.2004) özdeyişi geldi aklıma. Belki, bizlerin Fenerbahçeli olup olmaması kimseyi fazla ilgilendirmeyebilir ama, kulüp ve toplumumuzun selameti açısından, şahsımın veya bir başkasının alacağı bu tür kararların ‘mahiyetine’ bir göz atmakta yarar var.
Koç Grubu dediğinizde ilk aklıma Gezi olayı aktörlerinin sığınağı haline gelen Divan Otel geliyor! Ekrem İmamoğlu’nun, seçim kazanması kesinleşmeden Fenerbahçe Kulübü’nü ziyaret etmesi ve İBB Genel Sekreterinin Koç Grubu’ndan atanması v.b… Tüm bunları tesadüfe bağlamamak gerek. İBB’nin mevcut başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı olur olmaz, belediye bayrağını LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel) renklerine taşıması akla geliyor. CHP’li Nilüfer Belediyesinin, Mahalle Komiteleri Başvuruları evrakının cinsiyet seçeneklerinde kadın ve erkek bölümüne artı bir seçenek olarak LGBTİ’yi koyması, sürecin vahim boyutunu gözler önüne seriyor. Şu anda da konuşulan, İBB’nin mevcut yönetiminin LGBT’yi teşvik için, çalışan personeline eğitim vereceği yönünde. Oysaki eşcinsellikle mücadele, nesli ve ırzı koruma amacı taşıyor. Kur’an-ı Kerim’de Lût kavminin başına neler geldiğini, yaşanan helak ve azap, A’râf Suresinde yer alıyor…
Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki İBB’de İstanbul’a, vatandaşa hizmet etmek yerine Allah’ın lanetlediği LGBT gibi çarpık düşüncenin yaygınlaştırılması için çabası sarf edilirken, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesinin hemen ardından, koca Fenerbahçe Kulübü adınaymış gibi mevcut Başkanı Ali Koç’un direktifleri doğrultusunda olsa gerek, açıklama geldi. Kulübün resmi internet sitesinde yer alan ifadede, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi dair kararın üzüntü verici olduğu endişesi dile getirilerek, fesih kararının yeniden gözden geçirilmesini talebi için, ricacı olunuyor. Resmi Gazete’de yayımlanan fesih kararı belli ki, Ali Koç ve onun gibi düşünenleri üzmüş olmalı. Burada önem taşıyan, Fenerbahçe adının, LGBT gibi Allah’ın lanetlediği bir anlayışa malzeme edilmesi. Bu nedenle sarı-lacivertli ekipte yaşananlar, gerçek Fenerlileri rahatsız ediyor. Ali İhsan ağabeyimiz ‘Gaylerden, lezbiyenlerden Fenerbahçe’ye ne?’ başlıklı yazısının daha ilk paragrafında konuyu o kadar güzel özetlemiş ki; ‘İstanbul Sözleşmesi ile ilgili fesih kararı, Mor Çatı’yı morarttı da.. Gayleri, lezbiyenleri, homoseksüelleri morarttı da.. Ali Koç’un başkanlığındaki Fenerbahçe’ye ne oldu, anlamadım…’
Çok geçmiyor ki; İBB’nin mevcut Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ali Koç Başkanlığındaki Fenerbahçe’nin bu çıkışına ‘güzellemede’ bulunuyor. Geçtiğimiz yıl (26.07.2020) gazetemizde yer alan haberdeki şu ifadeler, Fenerbahçe üzerinden yapılmak istenen çalışmanın mahiyetini o kadar özetliyor ki; ‘Kendi alanlarında ülkemizde büyük bir pazarın sahibi olan firmalar, Müslüman Türk milletinden kazandıkları paralarla sosyolojik yapımıza telafisi imkânsız bir darbe vuruyor. Koç Grubu’nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bahanesiyle yayınladığı reklam filmi buram buram cinsiyetsizlik kokuyor. “Roller çoktan değişti. Cinsiyetlere dair kalıp yargıları ortadan kaldırmak her şeyden önce fark etmekle başlar” sözleriyle cinsiyetsizlik meşru hale getiriliyor. Koç’un bu tavrı Müslüman mahallesinde salyangoz satmak olarak yorumlanıyor…” Reklam filmlerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maskesiyle, cinsiyetsizlik vurgusu yapılan o firmalar ‘Ülkemiz üzerinden milyonlarca dolar kazanan Koç Holding, Bosch, Audi, Barbie, Dove, Nike, Orkid gibi’ şeklinde sıralanıyor. Bu da bize, spor ve futbolu kötü niyetlerine malzeme olarak kullananlara, seyirci kalınmamasının önemini gösteriyor!.!