İnsanın aklına gelen başına gelir, diye meşhur bir söz vardır. Bu söz durduk yere söylenmemiş elbet. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) aldığı kararla, VAR’a yabancı hakem getireceğini açıklamış. Öyle ya, futbolumuz ve teknik direktörümüz ‘yabancı’ oluyor da neden TFF başkanı yabancı olmasın! Böyle bir süreç yaşanırsa, sakın yadırgamayın. Çünkü, futbolun federasyonunu kulüpler yönetiyor ya! Hani özerkti, yönetim ve işleyişi bağımsızdı?! Alınan Genel Kurul kararını gördükten sonra ortaya, özerklik işlemiyor mu sorusu çıkıyor! Benzer durum altmış küsur spor federasyonunda da geçerli mi? Devlet kademelerinde üst makamlarda yer alan, federasyon başkanları var.
Ayrı bir yazı konusu olabilir! Hal böyle olunca, bunun neresi özerk oluyor! Futbol federasyonunun sürecine gelirsek. Süper Kupa Finali’nde sahadan çekilen Fenerbahçe Kulübünün yöneticisinin 6 ay hak mahrumiyeti aldığını görüyoruz. Maçın oynandığı bir dakika tribünde yerini alan Kulüp Başkanına (Ali Koç’a) ceza yok! Sarı-lacivertli yönetici (Ahmet Ketenci) takımı sahadan çektiği için 60 gün hak mahrumiyeti alıyor. Başkanları istemese/planlamasaydı, Fenerbahçe sahadan çekilmesi mümkün olmayacağın göre! Futbolumuzdaki tablo bu…
Yabancı ‘VAR’ hakemine tekrar gelince. Beşiktaş Kulübü Başkanından sonra As Başkanı da (Hüseyin Yücel), Yabancı VAR uygulamasını Türkiye Kupası maçlarında da talep edeceklerini açıkladı. Dikkat ettiyseniz, hakemler konusunda yabancılaşma adeta ‘çorap’ söküğü gibi geliyor. Kaosa çanak tutacak böylesine bir sürece ‘dur’ diyecek bir açıklama göremiyoruz. TFF’nin dik durması gereken yerde, tavizkâr davranışı söz konusu. Fenerbahçe Kulübü mevcut başkanı Ali Koç’un Kulüpler Birliği başkanlığından istifa etme kararı, yine Kulüpler Birliği’ne bağlı kulüpler tarafından kabul edilmemesi, sürecin nasıl işlediğine bir başka açık-seçik örnek.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye Futbol Federasyonu’nun mevcut başkanı Mehmet Büyükekşi’nin bundan iki yıl önce (Haziran 2022) gerçekleşen ve tek aday olarak girdiği seçimde sarf ettiği sözleri hatırlayalım; “Siz de göreceksiniz bir sene sonra burada çok daha farklı şeyler konuşacağız. Allah’tan başkasından korkmam. Zaten bir aydan beri bunu gördünüz. Baskılara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz de. Biz doğrusunu yapacağız. Eğer doğru yaparsak çok farklı şeyler olacağını siz de göreceksiniz.” Başkan seçilmesinden (seçimlere tek aday olarak girmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir durum!).
Bu tarihinden çok fazla bir süre geçmiyor (sadece bir yıl, Haziran 2023) ve Sayın Mehmet Büyükekşi, güven tazelemek için tek aday olarak girdiği seçimde, yeniden başkan seçiliyor ve “Önümüzdeki 4 yıllık dönemde yeni yönetim kurulumuzla gerçekleştireceğimiz…”vaatlerini görüyoruz. Bırakın 3-4 yılı, o tarihten bugüne, bir yıl geçmedi, TFF yeniden seçim kararı (değişikliğin hakkını teslim edelim, Temmuz 2024) aldı…
İnsanın aklına ilk gelen, Sayın Mehmet Büyükekşi’nin dillendirdiği ifadeler yerine getirilse, sürecin-tavizin kurbanı olmasa, bugün ne seçimi ne de ‘VAR’a yabancı hakem konusunu, dahası aklımızın ucundan geçirmeyecek, yazımızın başlığı da olan “TFF Başkanı da ‘yabancı’ olsun” konusu da gündeme gelmemiş olurdu. Öyle değil mi Sayın Büyükekşi. Sadece TFF açısından değil, Türk futbolunun da ‘doğru’ yönetilmediğini, Beşiktaş örneğinden görebiliriz.
Siyah-beyazlı ekip, 2024 Ocak ayında getirdiği 60. Teknik direktörü 69 yaşındaki Fernando Santos ve ekibini, görevde kaldığı 3 aylık sürede takımı iyi yönetemediği için, düzenlediği tören ve 500 bin avro fesih bedeliyle uğurladı. Yazı ile beş yüz bin avro. İşte Türk futbolunun yönetim şekli, işte Türk ekonomisine yansıyacak olumsuz tablo. Bu durumdan sanırım Gençlik ve Spor Bakanı ve ekibi de haberdardır…
