
Fenerbahçe başkanını seçti mi, seçti. Ali Koç başkan oldu mu, oldu. Şimdi merak edilen ‘Fenerbahçe’de neyi başarıp, başaramayacağı!’ hususu. Yaklaşımlarımız tarafsızlık ilkesiyle olmalı ki, dillendirdiğimiz ‘fındıkkabuğu’ kadar da olsa, yarar sağlasın. Bizlere olduğu kadar, anlamak isteyene de ders olsun…
Bakın, gündemdeki konu sadece bir kulübün taraftarını veya yarışın içerisinde yer alan rakiplerini ilgilendirmiyor! Kulüp dediğiniz sosyal bir akım/etkileşim, ülkenin idari ve mali durumu üzerinde de etkili olduğu için, seni, beni kısacası herkesle uzaktan veya yakından ilgilendirmektedir…
Üstad Necip Fazıl’ın tarihe nakşettiği sözlerini hatırlayın; “Meşin top etrafındaki büyük aksiyonu düşündükçe aklımı kaybedecek gibi oluyorum. Meşin top önünde bütün ruhi kıymetler artık birer leblebi tanesi kadar küçülmüştür. İnsanoğlunun başı artık bir meşin toptur; ve her fert kendi ayağıyla başını yuvarlamaktadır…” O nedenle sporun olduğu alan/sektör kendi haline, boş bırakılmayacak kadar, ülke insanımız değerleri leblebiden öte ‘toza’ dönüşmeyecek kadar önem taşımaktadır…
Gelelim hafta sonu gerçekleşen Fenerbahçe kongresine. Başkanlık için Aziz Yıldırım ve Ali Koç yarıştı. Kongre üyeleri seçimini Ali Koç’tan yana kullandı. Ali Koç 16 bin 464 oy alarak 3. kez başkan seçilirken, Aziz Yıldırım ise 10 bin 483 oy alabildi. 2018 yılına baktığımızda iki aday yarışmış, Ali Koç (16 bin 92 oy) Aziz Yıldırım (4 bin 644 oy). Ali Koç ve yönetiminin son iki dönem, geride kalan altı yılına baktığımızda Türkiye Kupası’nı kazanmasından başka bir başarısını göremiyoruz. Buna rağmen kazandı! Merak bu ya; Mevsimler kadar, beklentilerde mi değişti acaba?. Öyle ya, madem başarısız iki dönem geçirmesine rağmen, yeniden başkan seçilmesi neyin nesi?.
Ali Koç’un Fenerbahçe’ye 3. Dönem başkan seçilmesi, Koç’un şubat ayında sarf ettiği “Haziran ayında yeni bir başkan ve yönetim kurulu olacak” sözlerini hatırlattı. Burada da bir soru geliyor karşımıza. Sahi, ne oldu da, başkan adaylığı için geri adım atma durumunda kaldı…
Tarihi Fenerbahçe Kulübü, mali ve idari açıdan iyi yönetilmediği, verilen her bir örnekte görmek mümkün. İşte bu tezimizi haklı çıkaracak bir başka örnek. Seçimin diğer başkan adayı Aziz Yıldırım ise Mayıs ayında Fenerbahçe Kulübünde başkan adayı olmakla kalmayacak, Mourinho’yu Fenerbahçe’ye getireceğini söylemişti. Sonra bakıyoruz, düzenlenen imza töreninde, üstelik seçime bir hafta kala Portekizli teknik adamın yanında Ali Koç var. Otuz yıldır spor basının içerisindeyim, buna benzer bir örneğe, iki başkanın bir teknik direktör üzerinden ‘oy’ devşirme teşebbüsünü ben görmedim. Merak konusu ise, bu durumdan kim kazançlı çıktı?.
Sportif başarı yönünden Portekizli teknik direktör Jose Mourinho’nun başarılı olup olmayacağını, hep birlikte göreceğiz. Son çalıştırdığı İtalya Birinci Lig (Seri A) ekiplerinden Roma’da dikiş tutmamış, Ocak ayında takımdan ayrılırken Roma ligde 9. Sırada (imiş). Bugün altı çizilmesi gereken konu, üç kupayı kazanan tek isim olarak tanımlanan 60 yaşındaki çalıştırıcının Fenerbahçe’ye maliyeti…
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, özel bir televizyon kanalındaki programda Jose Mourinho’nun Fenerbahçe’ye maliyetiyle ilgili “Sayın Aziz Yıldırım ‘15 milyon avroya anlaştım’ diyor ama biz bütün ekibine yıllık 12 milyon avro verdik. Aziz Bey’in dediği 15 kendisine mi yoksa ekibiyle birlikte mi bilmiyorum. Ben üzüldüm bu suçlamadan dolayı” dedi. Fenerbahçe Kulübü’nün KAP’ta yaptığı açıklama ise Sayın Jose Mario Dos Santos Mourinho Felix ile sezonluk 10.500.000 avro garanti ücret karşılığında anlaşmaya varmıştı.” deniliyor. İki açıklamanın arasındaki 1,5 milyon avroyla farkla birlikte bonuslar, şunlar, bunlar, teknik direktörün isteği doğrultusunda yapılacak yeni transfer ayrıntılarını bilmem ama, merak ettiğimiz; Bu ücret kimin cebinden/kasasından çıktığı ve Fenerbahçe’nin mevcut/son mali durumu, Türk ekonomisine yansıması…