
İstanbul Görmeyenler Kulübü’nün spor tesisi mağduriyeti
Ahmet Gülümseyen
Allah’ın Rasûlü Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyuruyor; “İnsanların en hayırlısı insanlara en yararlı olanıdır.” Bu anlayışa sadık olamaya çalışarak, hayatın günlük koşuşturması devam ederken, yaşantımızı çepeçevre saran ‘sporun’ içinde olan veya olmayan vatandaşlarımız/dostlarımızla zaman zaman bir araya gelmekteyiz. Bu birliktelikler, hareketliğin meydana getirdiği bedensel ve ruhsal yorgunluğu alıp götürmekle kalmıyor, bizleri daha dinamik tutuyor, elhamdülillah. Öyle ya, hayra aralanan hayır kapısından içeriye adım atarak dünya ve ebedi ahiret saadetine erişmeyi kim arzulamaz ki! Bu sürecin yolcuları olmak zor gözüktüğü kadar kolay olsa gerek. Yeter ki geçici dünya hayatının cazibesiyle dalıp gittiğimiz ‘gaflet’ uykusundan kafamızı kaldırıp, etrafımıza bir göz atma cesareti/yürekliliğini gösterelim. Veya kişisel çıkarları biryana itip, nefsimizi ayaklar altına alarak gerçeklerle barışık, iç içe olalım…
Bizi bugün bu düşüncelere kapılmamıza neden olan, Görmeyenler Spor Kulübünü Başkanı Burak Başak beyefendilerin telefonu oldu. Bir dönem (2005-2008 yılları) golbol hakemliği de yapan, uzun yıllar çalışma hayatında özel gereksinimli (engelli) bireylerle sporun içerisinde birlikte olan bir kişi olarak, maçlarını oynayacakları saha bulamamak yakınan Görmeyenler Spor Kulübünü’nün bu mağduriyetinden dolayı büyük bir burukluk hissine kapıldık. Bildiğimizden/duyduğumuzdan sorumluyuz anlayışından hareketle, kendimize de bir pay çıkardık. Burak Başkan’a konuyla ilgili sürecin takipçisi olacağımızı, söylenenleri eksik anlaşılmaması için, bizle paylaştığı düşüncelerini yazıya da dökmesini rica ettik. Sayın başkanın içini döktüğü ve imzasını atarak bize ulaştırdığı yazısında; “Adeta engelli gençlerimize “Siz evinizde oturun, spor sizin neyinize?” mesajı verilmektedir…” ifadeleri, aslında konunun hassasiyetini o kadar net özetliyor ki. Gazetemiz Yeni Akit’te yıllardır benzer konuları dillendirmek bu amacı taşıyor. Bu bağlamda İstanbul Görmeyenler Spor Kulübünden tarafımıza ulaşan “Spor, onlar için bir lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Yetkilileri, yerel yönetimleri ve kamuoyunu bu konuda harekete geçmeye davet ediyoruz!” şeklinde anlamlı ifadeleriyle tamamlanan elektronik postayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Dileriz, ilgili ve yetkililer konuya duyarsız kalmaz, çözüm üretirler de, bizlerin de ‘çorbada’ tuzumuz olurda, şu mübarek Ramazan ayında yapılacak olan hayır dua şerefine erişiriz..
“Kulübümüz, engelli sporunun henüz gelişmediği dönemde, 1990’lı yılların başlarında Türkiye Görme Engelliler Derneği bünyesinde görme engellilere yönelik çeşitli sportif faaliyetlere başlamıştır. 2000’li yılların başında ise Türkiye’de kurulan ikinci görme engelliler spor kulübü olarak bu alanda öncü olmuştur. Yıllar içinde yürütülen çalışmaların ardından, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Görme Engelliler Spor Federasyonu kurulmuş ve sportif faaliyetler hız kazanmıştır. 2002 yılından itibaren farklı isimlerle anılsa da, kulübümüz 2022 yılından itibaren faaliyetlerine İstanbul Görmeyenler Spor Kulübü adıyla devam etmektedir.
Kulübümüz, 21 yıllık geçmişi boyunca ulusal milli takımlarımıza birçok branşta sporcu yetiştirmiştir ve hâlihazırda görme engelliler sporunun tüm branşlarında 110 sporcusuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Aynı zamanda, görme engelli gençlerin spor aracılığıyla hayata daha iyi adapte olmalarını sağlamak da kulübümüzün temel hedeflerinden biridir. Düzenlenen spor etkinlikleri, görme engelli gençlerin özgüven kazanmalarına, sosyal hayata daha aktif katılmalarına ve hayata karşı motivasyonlarını artırmalarına yardımcı olmaktadır.
Kulübümüz, bünyesinde birçok görme engelli sporcuyu barındırmakta ve onların çeşitli spor dallarında aktif olmalarını sağlamaktadır. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından düzenlenen tüm branşlarda mücadele etmekte ve özellikle B1 Futbol branşında 1. Lig’de İstanbul’un tek temsilcisi konumundadır. Ancak, İstanbul’da görme engelli bireylerin spor yapma hakkı ciddi engellerle karşı karşıyadır. 16 milyonluk İstanbul’da, görme engelliler futbolu için uygun bir saha bulunmaması sporcuların gelişimini engellemekte ve onları sosyal hayattan koparmaktadır.
Spor, görme engelliler için sadece bir aktivite değil, aynı zamanda bir rehabilitasyon ve sosyalleşme aracıdır. Ancak İstanbul gibi büyük bir şehirde uygun saha bulunmaması, görme engelli gençlerin spor yapma hakkını ellerinden almakta ve onları adeta evlerine mahkûm etmektedir. Oysaki birçok şehirde yerel yönetimler tarafından görme engellilere uygun sahalar tahsis edilirken, İstanbul’da bu temel ihtiyacın karşılanmaması sporcularımızın gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Bilindiği üzere, son olarak Paris’te düzenlenen Paralimpik Olimpiyatları’nda birçok engelli sporcumuz altın madalya kazanarak göğsümüzü kabartmıştır. Bu başarılar, engelli bireylere sağlanan olanaklarla mümkün olmaktadır. Ancak İstanbul’da yetkililerin duyarsızlığı nedeniyle görme engelli sporcularımız büyük zorluklarla karşı karşıyadır. Adeta engelli gençlerimize “Siz evinizde oturun, spor sizin neyinize?” mesajını verilmektedir.
Kulübümüz, İstanbul’da engellilere yönelik yetkililerin ilgisizliğine anlam verememektedir. 2023 yılında, saha eksikliği nedeniyle takımımız ligden çekilmek zorunda kalmış ve bir alt lige düşmüştür. 2024 yılında ise Bursa’da oynanan 2. Lig müsabakalarında şampiyon olarak tekrar 1. Lig’e yükselmiştir. Ancak, Mart 2025’te yapılacak fikstür çekimi sonucunda belirlenen yedi iç saha maçımız için hâlâ bir saha tahsis edilmemiştir. 2023’te yaşadığımız durumun 2025’te tekrar etmesi ihtimaliyle karşı karşıyayız.
Bu nedenle yetkililere acil çağrımızdır: İstanbul’da görme engelliler için 40 m x 20 m ölçülerinde, iki yanı 1,20 m yüksekliğinde korumalı bariyerlerle çevrilmiş bir halı saha ihtiyacımız bulunmaktadır. Görme engelli bireylerin spor yapma hakları göz ardı edilmemeli ve İstanbul gibi büyük bir şehirde onlara uygun bir saha tahsis edilmelidir. Bugün, dört duvar arasında hayata katılma şansı elinden alınan gençlerin bir futbol sahasında özgürlüğü hissetmesine izin verilmelidir. Spor, onlar için bir lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Yetkilileri, yerel yönetimleri ve kamuoyunu bu konuda harekete geçmeye davet ediyoruz!”